0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Eyüpsultan’da düzenlenen Türk Eğitim Sisteminde Dönüşüm Sempozyumu’nda konuşan Ulusal Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “AK Parti iktidarı, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 28 Şubat’ın izlerini silmek, eğitimi ideolojik prangalardan kurtarmak ve özgür niyetin önündeki mahzurları kaldırmak için tarihi bir uğraş yürütmüştür” dedi.

Eyüpsultan’da Siyaset, İktisat ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) tarafından Türk Eğitim Sisteminde Dönüşüm Sempozyumu düzenlendi. Sempozyuma Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, SETA Vakfı Genel Koordinatörü Nebi Miş, İstanbul Ulusal Eğitim Müdürü Doç. Dr. Murat Mücahit Yentür, Eyüpsultan Kaymakamı Arslan Yurt, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

“Eğitimde kalite ve mükemmeliyet devam eden bir süreçtir”

SETA Vakfı Genel Koordinatörü Nebi Miş, “Eğitimde kalite ve mükemmeliyet devam eden bir süreçtir. Türkiye’nin bu alanda kat etmesi gereken aralıklar ve geliştirilmesi gereken eğitimin farklı paydaşlarını yerine getirmeye devam etmektedir. Eğitimde yapılan yatırımların, devreye sokulan yeni uygulamaların alınan kararların olumlu sonuçlarını görmek öbür alanlardan farklı olarak belli bir vakti gerektirmektedir” dedi.

“28 Şubat’ın eğitime engeli”

Programda 28 Şubat sürecine ait konuşan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Eğitim siyasetlerinin yeninden Tevhit Tedrisat Kanunu’nun ruhuna uygun hale getirilmesi, ruhuna, özüne yönelik tartışmalar olduğunda ben daima 2007 Cumhurbaşkanı seçiminde kullanılan tabirleri hatırlıyorum. Özde ve kelamda tartışmalarından hareketle 28 Şubat bildirisinde Ulusal Eğitim’de 8 yıllık zarurî, kesintisiz eğitim uygulamasının başlatılması gerektiğine dair sözler var. Bu tabir de zaten zikredilmiyor. 28 Şubat darbesinde de bu tabirlere yer verildi” halinde konuştu.

“Düşünce iklimini denetim altına almak ve genç kuşakları resmi ideolojinin sonları içine hapsetmek hedefiyle alınmıştır”

28 Şubat’ın baskıcı istikametine vurgu yapan Bakan Tekin, “Üçüncü bir bahis var; İmam Hatip okullarının sempatik görünmeye çalışan bir sözlerle yazılmıştı. Kontenjanları boş olan İmam Hatip okullarının meslek liselerine dönüştürülmesi, meslek okullarına dönmesi, cemaatler tarafından denetim edilen Kur’an Kurslarının kapatılması, diyanete devredilmesi, başlıklı üçüncü bir konu vardı. Bu üç konu, 28 Şubat bildirisindeki asıl tartı noktasıdır. Bu kararlar, hiç kuşku yok ki, eğitim siyasetlerini bilimsel ve pedagojik muhtaçlıklar doğrultusunda gerçek – organize etmek için değil, toplumsal hafızayı yine şekillendirmek, niyet iklimini denetim altına almak ve genç kuşakları resmi ideolojinin sonları içine hapsetmek gayesiyle alınmıştır” sözlerini kullandı.

“Uyduruk münasebetlerle binlerce öğretmenimiz işten el çektirildi, binlerce öğretmenimiz misyonlarından alındı”

Bakan Tekin, 28 Şubat’ta uyduruk münasebetlerle öğretmenlerin vazifeden alındığını söyleyerek, “Nitekim bu kararlar ışığında oluşturulan siyaset ve uygulamalar sonucunda eğitim alanı antidemokratik ve yasakçı bir hüviyete bürünmüş, bugün bile toplumsal hafızada tazeliğini koruyan elim hadiseler ve travmatik kıssalar yaşanmıştı. Uyduruk münasebetlerle binlerce öğretmenimiz işten el çektirildi, binlerce öğretmenimiz misyonlarından alındı. Uyduruk münasebetler sözünü kullanıyorum. Size birkaç tane münasebet söylediğimde sizde uyduruk olduğunu göreceksiniz. İmam Hatip lisesinde öğretmenimiz lisenin pansiyonunda İmam Hatip liseleri öğrencilerini sabah namazına kaldırdığı için irticacı olarak bedellendiriliyor. ve ihraç ediliyor. Bu ve bunun üzere trajikomik sözler, binlerce öğretmenimiz, işten el çektirildi” cümlelerini kullandı.

“3 Kasım 2002 seçimlerinde iş başına gelen AK Parti iktidarlarıyla ülkemiz paradigmatik bir değişim ve dönüşüm sürecinin içine girmiştir”

AK Parti’nin 28 Şubat darbe zihniyeti yıktığını söyleyen Bakan Tekin, “Kılık-Kıyafet Yönetmeliği’ne ters davranmak, yurt kütüphanesinde Kur’an-ı Kerim bulundurmak, başörtülü öğrencilere müsamaha göstermek, hatta cami derneğine elektrik süpürgesi bağışlamak bile ideolojik tehdit olarak kabul edilmiştir. Lakin şükürler olsun ki “bin yıl süreceği” sav edilen bu süreç, milletimizin feraseti ve demokrasiye olan inancı sayesinde 5 yıl üzere kısa bir mühlet içinde sona erdirilmiş, 3 Kasım 2002 seçimlerinde iş başına gelen AK Parti iktidarlarıyla ülkemiz paradigmatik bir değişim ve dönüşüm sürecinin içine girmiştir. Eğitim, bu değişim dönüşüm sürecinin tesirlerini en somut ve ağır biçimde gösterdiği alanların başında gelmektedir. AK Parti iktidarları, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 28 Şubat’ın izlerini silmek, eğitimi ideolojik prangalardan kurtarmak ve özgür fikrin önündeki pürüzleri kaldırmak için tarihi bir gayret yürütmüştür” diye konuştu.

“Farklı inanç ve etnik kümelere saygılı çoğulcu bir eğitim iklimi inşa etmeye kadar geniş bir yelpazede dönüşüm gerçekleştirmiştir”

Konuşmasına devam eden Bakan Tekin, “Bu mücadele, yalnızca yasakçı ve vesayetçi uygulamalara son vermekle sonlu kalmamış, tıpkı vakitte eğitimi toplumsal barışın, farklılıklarla bir ortada yaşamanın ve insan haklarına dayalı demokratik bir toplum tertibinin temeli olarak yine yapılandırmayı hedeflemiştir. Hükümetlerimiz, başörtüsü yasağının kaldırılmasından katsayı adaletsizliğinin giderilmesine, müfredatın demokratikleştirilmesinden farklı inanç ve etnik kümelere saygılı çoğulcu bir eğitim iklimi inşa etmeye kadar geniş bir yelpazede dönüşüm gerçekleştirmiştir. Tüm bu süreçlerde, sadece türel düzenlemeler yapmakla yetinmemiş, her bir mağduriyeti tek tek ele alarak 28 Şubat’ın açtığı yaraları kapatmak ve eğitimi vesayetten kurtarmak için büyük bir çaba sarf edilmiştir” halinde konuştu.

Sempozyum Bakan Tekin’in konuşmasından sonra oturumlar biçiminde devam etti. – İSTANBUL