0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Globalturk Capital’in ‘Türkiye ile Etrafındaki Özel Sermaye Yatırımlarının 2025 Görünümü- Londra’ başlıklı konferansı Londra Borsası ile birlikte İngiltere’nin başşehri Londra’da düzenlendi. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve üyelerinin dünyada 2 trilyon dolar varlık yönettiği Global Özel Sermaye Birliği’nin (GPCA) bedelli takviyeleri ile stratejik ortak olarak yer aldığı bu özel aktifliğe özel sermaye fonlarının üst seviye temsilcileri katıldı.

Türkiye başta olmak üzere yükselen pazarlardaki teşebbüsçüler ve global özel sermaye fonlarına, yatırımları ve büyümeleri kapsamında satın alma, birleşme ve stratejik iş geliştirme süreçlerinde dayanak olmak maksadıyla üst seviyede tahliller sunan Globalturk Capital’in ‘Türkiye ile Etrafındaki Özel Sermaye Yatırımları 2025 Görünümü – Londra’ başlıklı konferansı Londra’da düzenlendi. Londra Borsası ile birlikte gerçekleştirilen, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve üyelerinin dünyada 2 trilyon dolar varlık yönettiği Global Özel Sermaye Birliği’nin (GPCA) pahalı dayanakları ile stratejik ortak olarak yer aldığı bu özel aktifliğe özel sermaye fonlarının üst seviye temsilcileri katıldı.

Toplamda birbirinden varlıklı içerikli altı panel ve oturumun yer aldığı konferansta, Türkiye’nin özel sermaye açısından çekiciliğine, Türkiye ve etrafındaki hudut ötesi yatırımlardan özel sermayenin Borsa İstanbul ve Londra Borsası’nda halka arz yoluyla çıkışlarına kadar birçok kıymetli mevzu ele alındı. Türkiye’nin yurt dışında büyüyen büyük markalarının seyahatleri aktarıldı. Türkiye ve etrafındaki yatırım ortamına ait 2025 ve sonrası öngörülerinin masaya yatırıldığı konferans düzenlenen panel ve oturumların yanı sıra ferdi konuşmacılarıyla da dikkat çekti.

Birleşik Krallık Türkiye Ticaret Elçisi, Parlamenter Afzal Khan, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye ve İngiltere ortasındaki ticaret ve yatırım fırsatlarına dikkat çekerek, son 5 yılda iki ülkenin ticaret hacminin rekor düzeye ulaştığını ve karşılıklı direkt yatırımlarda da besbelli bir artış görüldüğünü kaydetti.

Konferansın açılışında Londra Borsası (LSE) CEO Yardımcısı Charlie Walker ile LSE Memleketler arası Halka Arz Piyasaları İş Geliştirme Başkanı Tom Attenborough ‘Özel Sermaye için Londra Borsası’ndaki Çıkış Fırsatları’ bahisli özel bir sunum gerçekleştirdiler.

“Türkiye’nin dünyanın ilişki noktası pozisyonunu daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz”

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofis Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu da “Neden Türkiye’ye Yatırım Yapmalısınız ve Türkiye’nin uluslarası direkt yatırım stratejisi” başlıklı konuşmasıyla Türkiye’deki yatırım fırsatlarını anlattı ve memleketler arası fon yöneticilerini yatırıma davet ederek, şunları kaydetti: “2024 yılında, dünya genelinde evvelki yıla oranla yüzde 8’lik düşüş yaşanırken, Türkiye yüzde 5,6’lık artışla 11,3 milyar dolar yatırım çekmeyi başardı. Bu manada Türkiye’nin olumlu ayrışması yatırımcı itimadının güçlü bir göstergesi. Satın alma ve birleşme (M&A) piyasasındaki toparlanma da bu itimadın bir başka göstergesi oldu. 2024’te M&A süreç hacmi yıllık bazda yüzde 5 artarak 8,5 milyar dolara ulaştı. Paralel olarak, Türkiye’nin dinamik teknoloji ekosistemi de yatırımcıların ilgi odağı haline geldi. Erken etap teknoloji yatırımları 2024’te 469 süreçle 1,1 milyar dolara ulaşarak dikkat cazip bir performans sergiledi. Yatırım ortamını güzelleştirme gayretlerimiz kararlılıkla devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında Eylül ayında gerçekleştirdiğimiz Yatırım Müşavere Kurulu toplantısı, bu kararlılığımızın en somut göstergelerinden biri oldu. Yapısal reformlarımızı sürdürerek, Türkiye’nin dünyanın irtibat noktası pozisyonunu daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz.”

“İhracat odaklı sanayi ve teknolojiye olan ilgisi ve yatırımları, Türkiye’yi ön plana çıkarıyor”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır ise Türkiye’nin Sanayi ve Teknolojide geldiği durum ve gayelerini paylaşarak, “Genç, yetenekli ve son derece rekabetçi iş gücü, yüksek teknoloji yatırımlarını çekmek için özel olarak tasarlanmış teşvikler ve bir milyar tüketiciden oluşan bir pazara açılan stratejik pozisyonu ile Türkiye, güçlü, dirençli ve geleceğe dönük bir yatırım ortağı olarak öne çıkmaktadır. Türkiye’nin potansiyelini, gücünü ve parlak geleceğini fark ederek ülkemizi tercih eden yatırımcıların inancına büyük paha veriyoruz. Bu itimat, inovasyonu ve sürdürülebilir büyümeyi teşvik eden dinamik bir iş ortamı oluşturma konusundaki kararlılığımızı bir kere daha teyit ediyor. Bu anlayışla, Birleşik Krallık’taki ortaklarımızla iş birliğimizi güçlendirmeye ve genişletmeye hazır olduğumuzu vurgulamak isterim. Yüksek teknoloji bölümlerinin geleceğini şekillendirmede, yeşil dönüşüm ve dijital inovasyonda birlikte çalışmak için büyük fırsatlar görüyoruz” formunda konuştu.

“Yatırım kararları verirken Türkiye’de faaliyet gösteren özel sermaye fonları ve iş dünyasına güvenmek makul bir strateji olacaktır”

Globalturk Capital Kurucu ve Yönetici Ortağı, GPCA Orta ve Doğu Avrupa Liderlik Kurulu Üyesi ve Türkiye Temsilcisi Barış Öney ise konferansta yaptığı konuşmada, Türkiye’nin her devrinde özel sermaye fonları açısından yatırım yapılabilir ve çıkılabilir bir pazar olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti: “Türkiye’nin iş dünyası ve Türkiye’de faaliyet gösteren özel sermaye fonları, belgisiz, çalkantılı ve öngörülmesi güç global ve mahallî şartlara karşı yıllardır sergilediği dayanıklılığı bugün de koruyor. Ulusal ve memleketler arası krizleri aşma konusundaki tecrübesi, Türkiye’yi yatırımcılar için sağlam bir referans noktası haline getiriyor. Türkiye’de TOBB’a 1,2 milyondan fazla kayıtlı şirket bulunuyor ve bu geniş ekosistem, özel sermaye fonları için kıymetli fırsatlar sunuyor. Son 20 yılda Türkiye, özel sermaye fonlarının da içinde yer aldığı 260 milyar doları aşan direkt yabancı yatırım çekerken, Türk şirketleri de yurtdışına 70 milyar doların üzerinde direkt yatırım yaptı. Yalnızca 2024’ün birinci 10 ayında yurtdışına yapılan direkt yatırımlar 5,4 milyar doları aşarak geçen yılın tıpkı devrine nazaran %17 artış gösterdi. Bu iki taraflı sermaye hareketi, global özel sermaye fonları açısından da kıymetli yatırım ve çıkış fırsatları oluşturuyor. Bilhassa ihracata dayalı sanayi, teknoloji, tüketici eserleri, sıhhat ve yeşil güç bölümleri, yatırımcılar için öne çıkan alanlar olmaya devam ediyor. Borsa İstanbul, 2021-2024 yılları ortasında gerçekleşen ve neredeyse tamamı yerli yatırımcılardan kaynaklanan 184 halka arz ile toplam 8,8 milyar dolar topladı ve bu durumun özel sermaye fonlarına önemli manada bir çıkış imkanı sunduğunu söyleyebiliriz. Memleketler arası kurumsal yatırımcıların da halka arzlara bu yılın ikinci yarısından sonra giderek artan bir ilgisi olacağını iddia ediyoruz. Özel sermaye akışlarının istikamet değiştirdiği bu devirde, Çin’in azalan yatırım cazipliği, ABD’nin öngörülemezliği ve Avrupa’daki gibisi olmayan belirsizlikler göz önüne alındığında, Türkiye ve etrafındaki bölgeler, güçlü ve dirençli iş dünyasıyla cazip bir yatırım alternatifi sunuyor. Lakin, Türkiye’nin bu potansiyelini sürdürülebilir kılmak için sermaye dostu yatırım ortamının güçlendirilmesi, makro dengelerin ve hukukun üstünlüğünün istikrarlı bir biçimde korunmaya devam edilmesi kritik değer taşıyor. Türkiye, NATO içindeki müttefikleri tarafından ikinci en büyük askeri güce sahip olmasıyla tanınır. Bu türlü bir global ortamda, yatırım kararları verirken Türkiye’de faaliyet gösteren özel sermaye fonları ve iş dünyasına güvenmek akla yatkın bir strateji olacaktır.”

İngiltere’den Türkiye’ye 2002-2024 yılları ortasında 15 milyar doları aşan memleketler arası direkt yatırım

Londra’daki konferansın kapanışı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın ‘Türkiye’nin 2025 Görünümü ve Sonrası Makro Strateji ve Politikalar’ başlıklı konuşmasıyla gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, yaptığı konuşmada, Türkiye’nin büyümeyi destekleyen siyasetler ve önlemleri kararlılıkla hayata geçirdiğini belirterek, “2024’ün tamamında ekonomik büyümenin yıllık yüzde 3,5 ile OVP’deki maksadımıza yakın olacağını öngörüyoruz. Yeniden 2024 için ulusal gelirin 1,3 trilyon dolar düzeyinde olmasını ve kişi başına düşen gelirin 15 bin doları aşmasını bekliyoruz. Yıllık enflasyon 33 puan gerileyerek Ocak 2025 prestijiyle yüzde 42 düzeyinde gerçekleşti. Enflasyonu yükselten temelde hizmet kesimi. Bu nedenle, programımızda hizmet tarafına daha fazla odaklanacağız” diye konuştu.

Yılmaz, “cari süreçler açığında kayda bedel bir düzgünleşme görüldüğüne ve 2023’te yüzde 3,5 olarak kaydedilen cari açığın ulusal gelire oranının yüzde 1’in altına düştüğünü kaydetti. Bu yıl ekonomik büyümenin yüzde 4’e ulaşmasının hedeflendiğini söyleyen Yılmaz, “2025 yıl sonu enflasyonunun yıllık yüzde 24 olacağı kestirim ediliyor” dedi.

Yılmaz, “Bu yıl, ekonomimizin ihracat odaklı büyüme stratejisini güçlendirerek ihracatın kademeli olarak artmasını bekliyoruz. 2025’te cari açığın gayrisafi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranının yüzde 2 olacağını öngörüyoruz. Bütçe açığının bu yıl, 2024’e nazaran 1,7 puan düzgünleşme ile GSYH’nin yüzde 3,1’i oranında gerçekleşmesi hedefleniyor. Gelecek yıl yüzde 3’ün altına inmesini bekliyoruz. 2025 sonunda zelzeleye bağlı harcamalar büyük ölçüde ortadan kalkacak. Bu yıl OVP’de yer alan ıslahatlara ek olarak iklim hukuku, siber güvenlik, teknolojik dönüşüm, adalet ıslahatı, yenilenebilir güç, lojistik, besin arzını artırıcı ıslahatlar ve toplumsal konut hususlarına odaklanıyoruz” biçiminde devam etti.

Yılmaz, yabancı yatırımcıların Türkiye iktisadının büyümesi için kıymetine işaret ederek, “Bugün Türkiye, rekabetçi iş ortamı, derin yetenek havuzu, jeo-stratejik pozisyonu, cazip teşvikleri, güçlü finansal sistemi ve makroekonomik yapısıyla memleketler arası yatırımcılar için karlı ve inançlı bir liman” dedi.

Yılmaz, “Türkiye’nin memleketler arası yatırımcıların tercih ettiği ve yatırımlarını büyüttüğü önder ekonomilerden biri olmaya devam edeceğini belirterek, “Yabancı yatırım stratejimizin ana emeli yüksek kıymetli, yeşil ve dijital dönüşümü destekleyen, teknoloji odaklı ve vasıflı iş gücünü destekleyen yatırımları çekmek. Türkiye’nin yüksek kalite yatırımlarda global sermayeden aldığı hissesi mevcut yüzde 1 düzeyinden 2028 prestijiyle yüzde 1,5’e çıkarmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile yuvarlak masa toplantısına ağır ilgi

Üst seviye fon temsilcileri ve milletlerarası yatırımcılar, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile özel olarak görüşme imkanı da buldu. Konferansın akabinde düzenlenen yuvarlak masa toplantısına ilgi büyük olurken, toplamda 35 global fon ve yatırım bankası yöneticisi Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile bir ortaya geldi.

“Uluslararası yatırımcılar Londra ayağında yer alma imkanı bulmaktan son derece memnun”

Etkinlik sonrası değerlendirmelerde bulunan Barış Öney, global ve bölgesel özel sermaye fonları ile milletlerarası yatırımcıları İstanbul’da bir ortaya getirdikleri geçen Ekim ayındaki konferansa gösterilen ağır ilginin Londra’daki aktiflikte de devam ettiğini söyledi. Öney, şöyle konuştu: “İstanbul’da düzenlediğimiz konferansı dünyanın birçok ülkesinden 45 panelist ve konuşmacıyla birlikte toplamda 450’yi aşkın üst seviye iştirakçiyle hayata geçirmiştik. Londra’daki etkinliğimize ise global fon yöneticileri ve iş dünyası temsilcilerinin de bulunduğu 32 yatırımcı panelist ve konuşmacı olarak iştirak gösterdi. Bilhassa İstanbul’daki buluşmaya katılamayan milletlerarası yatırımcılar, Londra ayağında yer alma imkanı bulmaktan son derece mutlu. Dünyanın önde gelen özel sermaye fonlarını ve iş dünyasını temsil eden 200’den fazla üst seviye yöneticiyi burada ağırladık. Londra Borsası, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisimiz ve GPCA başta olmak üzere bu tertibe katkı ve dayanak veren tüm kurum ve kuruluşlarımıza bir sefer daha teşekkürlerimi sunuyorum.”

Konferans ve etkinliklere dair

Türkiye ve etrafında ‘özel sermaye etkinlikleri’ olarak Globalturk Capital tarafından 2015 yılından beri düzenlenen ve kendini kanıtlamış olan bu konferans ve etkinlikler serisi, dünyanın dört bir yanından yatırımcılar ile iş dünyası ve hükümet temsilcilerini bir ortaya getiriyor ve yeni yatırırım fırsatlarının kıymetlendirilmesine, farklı perspektiflerden görüş alışverişinde bulunulmasına imkan sağlıyor. Bugüne kadar İstanbul, Londra, New York ve Washington DC’de düzenlenen kelam konusu etkinlikler, özel sermayenin gözünü Türkiye ve bölgeye çevirmesine fırsat oluşturdu ve birçok fonun toplanmasına, yatırımların ve yatırımlardan çıkış süreçlerinin gerçekleştirilmesine katkı sağladı. – İSTANBUL