0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Büyük sofralar ve süratli yemek sıhhat sorunlarını getiriyor

KONYA – Ramazan ayında çok büyük sofralara oturmanın, süratli yemek yemenin sıhhat sorunlarını de beraberinde getirdiğini belirten uzmanlar, düşmüş kan şekeri ve düşmüş insülin düzeyiyle bir anda yemenin, kan şekerinde süratli bir yükselişe, daha sonrasında da büsbütün düşüşüyle birlikte halsizlik, yorgunluk, uyku haline sebep olabildiğine dikkat çekiyor.

Medicana Konya Hastanesi Beslenme ve Diyet Kısmı’ndan Uzm. Dyt. Beyza Vural Öten, Ramazan ayında su tüketiminin kıymetine vurgu yaparak sofralarda da yağlı yiyeceklerin birtakım sıhhat meselelerine yol açtığını söyledi. Ramazan ayında su tüketiminin çok kıymetli olduğunu anlatan Öten, “Günlük en az 10-12 bardak su içmeliyiz. Müddet kısıtlı olduğu için bu 10-12 bardağı iftarla sahur ortasına dağıtmamız gerekiyor. Ama sonra çay ve kahve tüketimi çok fazla olduğu vakit susuzluk hissedilmeyebiliyor. Tersine bu içecekler diüretik olduğu, kafeinli içecek olduğu için bedendeki su gereksinimini arttırıyor. Kesinlikle iftarla sahur ortası 10-12 bardak su içmeliyiz. Her çayla, kahveyle birlikte kesinlikle 1 bardak su tüketmeyi unutmamalıyız. Buna ek çok yağlı yemekler, baharatlı yiyecekler, tatlı tüketimi de su gereksinimini arttırıyor. Az yağlı yemek, iftarda ve sahurda az baharatlı yemek çok kıymetli. Bedenimizin yüzde 60’ı sudan oluşuyor. Biz yeteri kadar su tüketmediğimiz vakit bedenin su istikrarı bozuluyor, biz buna dehidrasyon diyoruz. Susuzluk, tansiyon düşüklüğü, mide bulantısı, yorgunluk, halsizlik, baş ağrısı, konsantrasyon sorunlarına sebep olabiliyor. O yüzden muhtaçlığımız olan günlük 10 ile 12 bardak suyu kesinlikle içmeliyiz” dedi.

“Çok büyük sofralara oturmak, süratli yemek yemek sıhhat sorunlarını de beraberinde getiriyor”

İftar sofralarında yağlı yiyeceklerin neden olacağı sıkıntıları anlatan Uzm. Dyt. Beyza Vural Öten, “Ramazanda davet sofralarının manası bizler için çok büyük. Ancak çok büyük sofralara oturmak, süratli yemek yemek sıhhat sorunlarını de beraberinde getiriyor. Düşmüş kan şekeri ve düşmüş insülin düzeyiyle bir anda yemek, kan şekerinde süratli bir yükselişe, daha sonrasında da büsbütün düşüşüyle birlikte halsizlik, yorgunluk, uyku haline sebep olabiliyor. Ramazanda süratli yemek yemek, arka arda yemek yemek, reflü, hazımsızlık, şişkinlik sorunlarına de sebep olabiliyor. Düşmüş kan şekeri ve düşmüş insülin düzeyiyle birden ya ağır yemeklere, karbonhidrat içerikle kolay karbonhidratlar içeren pirinç, patates, beyaz ekmek ve çabucak ardından gelen tatlılar, bunlar kan şekerini ani yükseltip ani düşürdüğü için sonrasında sıhhat sorunlarına, yeniden uyku, halsizlik sorunlarına sebep olabiliyor. İftarımızı evvel 1 yahut 2 bardak suyla açtıktan sonra kesinlikle bir kase çorba içebiliriz. Çorbadan sonra ana yemeğe geçmeden evvel 3-5 dakika bir nefeslenmek, biraz ardımıza yaslanmak, bir mola vermek gerekiyor. Sonra ana yemeğe geçmek gerekiyor. Ana yemeğe geçmeden evvel de 1 kase salata, evvel mideyi salatayla doldurmak, lifli yiyecekleri önden yemek hem mide boşalmasını yavaşlatır hem tokluk verir, kan şekerinin yükselme suratını da yavaşlatır. Salatayı yedikten sonra ana yemek, ana yemekle birlikte de kapanışı yapacağız” halinde konuştu.

“Ramazan’da olabildiğince hafif yiyelim”

İftardan sonra hafif tatlılar tüketebileceğini belirten Öten, “İftarda su gereksinimimizi gidermek için konut imali şekersiz kompostolar, hoşaflar tüketilebilir. Gazlı ve şekerli içeceklerin tüketilmesini önermiyoruz. Onun dışında Ramazan şerbeti yeniden konutta yapılmış, az şekerli olabilir, şekersiz yapılırsa çok daha âlâ olur. Bunlar hazırlanır, yeniden su muhtaçlığımız yerine bu şerbetleri de tüketebiliriz. Tatlı tüketimi, meyve tatlıları, az şekerle yapılmış meyve tatlıları ya da az şekerli sütlü tatlılar tercih edilebilir. Çok ağır şerbetli tatlılar hem tansiyon sorunları hem şeker yükselmesi akabinde kilo sorunları, çeşitli hastalıklara da sebep olabiliyor. Ramazan’da olabildiğince hafif yiyelim, orucumuzu kaliteli tutalım” diye konuştu.